5 Şubat 2016 Cuma

Deniz Fenerim

Tanırım kendimi
Hiddetim taşar benim
Dalga dalga,
Hırçın hırçın
Tokat gibi vurur sözlerim
Yıpratır bedenini.
Bilirim seni,
Hüzün etrafı sarmışken
Sessiz kalırsın belli belirsiz.
Ben bilirim seni,
Acı bir tebessüm
Belli belirsiz bir tebessüm.
Hayranım sana
Sabrına
Sakince karşımda durup
Meydan okuyan o tavrına
Varlığına..
Korkmuyorum
Ruhumdaki fırtınada boğulmaktan,
Karanlıkta yollarımı kaybetmekten.
Biliyorum kurtarırsın beni sen
Işığım, deniz fenerim..

1 Şubat 2016 Pazartesi

Umuttur

Sev beni, alış bana
kimse ürkütemez bağlandığımız güzelliğin utkusunu
sev beni, bir dağ gölgesi kadar sev
şimdilik bırak musluğun sızmasını damın akmasını
bir tırnak gibi büyü domuz bir tırnak gibi
zorlayarak her bir yanı
çünkü biraz sonra umut başlar her günkü,
aslında bir alıştırmadır umut
öbürlerinin azıcık nefes diye bağışladığı
baharı beklemeye benzer
hain ve olmayanadır çünkü
umutsuzluğu taşır yanında
oysa nasıl olsa gelecektir bahar denen tarih
önüne durulmaz mantığıyla doğanın
yeşilden olma birim
sudan gelme itmeyle


Turgut Uyar

Ihlamur Günlükleri

Kaybetmiş de bulmuş gibi sev beni, geçer. 
Parmak uçlarımdan öpse mazeretin, tamirim mümkün.
Ne yöne dönsem, yüzüm sen.
Telaşla köşeyi döndüğümde gözlerime çarpmanı çok isterdim
ve toplarken kirpiklerim için özür dilemeni.
Sana en güzel ben yenilirdim
bunu hatırla.
Şimdi aynanın köşesine iliştirilmiş fotoğraf gibiyim, 
her baktığında oradayım ama aslen yokum.
Kapağı tam kapatılmamış anılar, 
yerinden oynayan kaldırım taşları gibi sizin de dengenizi bozuyor mu bazen
Artık biz arası dört mevsim süren iki şehir kadar uzak cevaplarız birbirimiz için.
Acıyı hatırlatan elinde kalan ip midir
uçup giden balon mu?
Tesadüf, diyen de var. 
Oysa göz, gönlün aradığına denk geliyor hep.
“Kalbiniz” dedim,
Ne muhteşem bir kusur
Benim olsun!

Başak Buğday, Ihlamur Günlükleri