11 Haziran 2015 Perşembe

Kale - Antoine de Saint-Exupéry

<< Şöyle derdi babam bana:
“Birlikte bir kule yapmaya zorla onları, hepsini kardeş edersin. Ama birbirlerinden nefret etmelerini istiyorsan, bir avuç yem at önlerine.” >>

<<Uğraştığın şeyi kurarsın, işte bu kadar. Uğraştığın şey çarpıştığın şey bile olsa. Kendisiyle savaşırsam, düşmanımı kurarım. Örsümde döverim onu sertleştiririm. Geleceğin özgürlüğü adına, boşu boşuna, baskımı güçlendirmeye kalktım mı kurduğum şey baskıdır. Çünkü yaşamla oyun olmaz.
Düşmanımı dize getirmekle yetinirsem, düşmanımı ve kinini kurarım. >>

<< Elbette aşk adına seni tüketen çalışma ne kadar çetinse, o kadar coşturur seni. Ne kadar çok verirsen, o kadar çok büyürsün. Ama alacak biri bulunmalı. Yitirmek vermek değildir. >>

<< Sonrasızcasına kovaladığın sonrasızcasına uzaklaşır, diyorsun…>>

<< Aşk elimin altında bir yedeklik değildir: yüreğimin emeğidir her şeyden önce. >>

<< Dil yoluyla geçiremem içimdekini. İçimdekini dile getirecek sözcük yok. Sözden başka yollarla anlayabildiğim ölçüde belirtebilirim onu. Aşkın mucizesiyle ya da aynı Tanrıdan doğduğumuzdan, bana benzediğin için. >>

<< Bir şey karşına dikiliyorsa, seni yaralıyorsa, bırak gelişsin, kök salıyorsun, deri değiştiriyorsun demektir. Senden seni doğurtan parçalanışa ne mutlu!>>

<< Şimdi kalkar da bana “Bu adamı uyandırayım mı, yoksa bırakayım da uyuyup mutlu mu olsun?” diye sorarsan, mutluluk konusunda hiçbir şey bilmediğini söylerim sana. Bir kuzey şafağı doğuyorsa, dostunu uykuda mı bırakacaksın? Kuzey şafağını görebilecekse, hiç kimse uyumamalıdır. Uykuyu seven, uykuya gömülen de öyle: uykusundan çek al onu, tut, dışarı at, at ki oluşsun. >>

<< Çölünün mesafeleriyle dolu olan savaşçının aşkı aşktır ancak. Ancak kuyu çevrelerinde kurulan pusuda, sevmesini bilmiş aşığınki yaşamı sunmadır. Yoksa sunulan beden ne özveri olur, ne aşk armağanı. >>

<< Düş kırıklığı bayağılıktan başka bir şey değildir, çünkü bir insanda sevmediğin bir şey de varsa, bu insanda daha önce sevdiğin şey ne diye yıkılsın? Ama sen, sevdiğini ya da seni seveni köle yapıp çıkıyorsun hemen, köleliğin yüklerini sırtına almayınca da suçluyorsun onu. >>

<< Dostluğu düş kırıklığına uğratılamamasından tanırım, gerçek aşkı da yaralanamamasından.>>

<< Çocuğa bir oyuncak veririm, gömüsünü geri alırım korkusuyla alıp kaçar. Ama karşısına çıkacak ilk böğürtlenlerde, uğrunda kanını akıtacağı bir puttur oyuncağı. >>

<< Yuvasını yapan kuş gibisin ve yuva ılıktır, balını yapan arı gibisin ve bal tatlıdır, çömlek aşkıyla, yani aşkla, yani duayla çömleğini yoğuran adam gibisin. Satılmak için yazılmış şiire inanır mısın? Tecim malı olan şiir, şiir değildir artık. Yarışma konusu olmuş çömlek artık çömlek ve Tanrı imgesi değildir. Senin boş gururunun ya da bayağı iştahlarının imgesidir. >>

<< Nesnelerin insanlara hizmet etsinler diye kurulması iyiyse de insanların nesnelere çöp tenekesi olmak üzere kurulmaları canavarca bir şey. >>

10 Haziran 2015 Çarşamba

Zaman


"Zaman,her şeyi yarına bırakırken,
gücünü saklarken
kendini affedip affedip unuturken,
ve aynaya her baktığında
gördüğünü kendin zannederken,
bize kalan bu işte..
şu yaşımın en güzel haliyle geldim sana..
hadi dokun bana
başlayıp başlayıp yarım bıraktığın sayfalar gibi dokun."


Yeditepe İstanbul- Olcay'dan...

Denizin Delisi

"unutmak mı?
delisin...
gitmesem de bekler orada deniz.
gelirsem, bilmelisin
benim beklememdir burada deniz.
gitmek gibi geleceğim
denizin delisine
delinin denizi gibi
o ne kadar giderse.."

Ö.Asaf


(16 yaşıma selam )

8 Haziran 2015 Pazartesi

Sevmek

Sevmek bazen büyük rezilliktir
içinde uçsuz bucaksız çaresizlik,
çoğu zaman yalnızlık dolu.
Kimi seversen sev hep aynı üstelik.
İster aşk olsun adı,

ister kardeşlik
veya dostluk;
karnında beslediğin evladını,
ya da bir hayvanı sevdiğinde de fark etmeyecek.
Sevgi her zaman başına bela açacak.
Büyük kavgalara gireceksin belki,
belki sonsuz hasretin eline düşeceksin
kim bilir asla yakın olamayacaksın bir düşün, 

yine de atacaksın kendini bile isteye.
Karşılığı olacak mı,
sevinci acısına galip gelecek mi,bilmeyeceksin.
Düpedüz kumar oynacaksın aslında.
Değmez mi yalan dünyada diyeceksin,

ders almayacak kalbine yenileceksin.
Sevmek cisimsiz bir mucize,
kimseye anlatamayacaksın.
Bazen telaşından delirecek 

bazen zamansız gülecek, 
durup dururken ağlayacaksın.
Korkacaksın ama kaçınamayacaksın,
inkar edecek ama teslim olacaksın.
Sevmek güzeldir haklısın ama
uğuna yazılanları okudukça sen de göreceksin;
sevmek rezilliktir insana, alışacaksın.
Adına büyük cümleler kurmana gerek kalmayacak,
Hissetmen yeter, yaşayacaksın.

Bu Su Hiç Durmaz

Kar gibi örttün üstünü, içinde tüm çiçekler
Birer birer titrediler
Uykusuzluğundan belli, kafanda birikintiler
Teker teker döküldüler

Sen hep kendine önlemler aldın
Ben kendime yasaklar koydum
Önümüzde barajlar var
Bu su hiç durmaz!..
Bu su hiç durmaz!..

Yaşamak dopdoluydu akan pınarlar gibi
İnanmayanlar beklediler
Umutlarını borç verdin, cebinde hiç kalmadı
Dostların anlamadılar

Sen hep kendine önlemler aldın
Ben kendime yasaklar koydum
Önümüzde barajlar var
Bu su hiç durmaz!..
Bu su hiç durmaz!..

Nar gibi güzelliğin gizliydi vereceklerin fazlaydı
İnsanlar inanmadılar
Sustun sustun konuşmadın, sonra kaçtın arkana bakmadan
İnsanlar şaşırdılar

Sen hep kendine önlemler aldın
Ben kendime yasaklar koydum
Önümüzde barajlar var
Bu su hiç durmaz!..
Bu su hiç durmaz!..

Bülent Ortaçgil