21 Haziran 2015 Pazar

Moda'da

Moda'dayım. Bir çay bir tost bir de en sevdiğim defterimle oturuyorum. Karşımda tarihi yarım ada, ağaçların koyu gölgesindeyim. Kızlar gelecek birazdan. Onları beklerken yazıyorum. Yine gelirken sokakları karıştırdım. Yine kayboldum. Acelesiz,sakin yürürken hep kaybolurum buralarda. Hayatımın neredeyse tamamı kadar bilirim bu sokakları ama yine de kaybolabiliyorum. Kendimi en çok Kadıköy'de evimde hissediyorum. İstediğim kadar başı boşum belki bu yüzden. Güzel Moda bence Kadıköy'ün en güzel mahallesi. Hala kendi halinde hala hem eski hem modern. Şehrin en kurtarılmış bölgelerinden hala. Kendi içinde bir havası var tüm eskiliğine rağmen. İnsanları, sokakları, esnafı, kafeleri farklı ve aynı zamanda hep aynı. Sakin sokaklarında yürürken gözünüz hep denizi arıyor, her an her köşeden çıkacak gibi. Ağaçlar yaşlı, kedilerin karnı tok. Açık pencerelerden güzel müzikler geliyor. Tüm balkonlar saksı çiçekleriyle bezenmiş.
Sahildeki çay bahçelerini herkes bilir.
Burada da eskimeyen bir huzurla oturabiliyorsunuz. Kızların gelmesini beklerken insanlara daldım yine ; burada saatlerce insanları seyredebilirim. Her biri kendi dünyasına gömülmüş birbiriyle konuşurken veya kendiyle otururken bana nasıl malzeme verdiklerini bilmiyorlar elbet. Yüzleri,duruşları,konuştukları insana bakışları içimden paragraflar geçiriyor. Hikayeler birbirini kovalıyor. Hemen yanıbaşımda heyecanlı heyecanlı konuşan iki delikanlı yaz hayallerini anlatıyorlar. Karşı masadaki kalabalık grupsa bin yıllık arkadaşlardan oluşuyor. Giderek de kalabalıklaşıyorlar. Ses tonlarındaki rahatlıktan belli, yakınlar birbirlerine. Arkamdaki masada yeni anne baba olmuş bir çift başka bir genç çiftle beraber. Belli ki çocukla birlikte sosyalleşmeye çabalıyorlar ve hayli acemiler. Sağımda yeni yetme sevgililer var. Oğlan sürekli sırıtıyor kıza bakarken,belli ki fena kapılmış bu sevdaya. Başka bir masada bir grup sinema emekçisi ellerindeki yeni senaryolara çalışıyorlar, gözleri sayfalardan ayrılmıyor. Ben insanları seyrederken çayım bitti kahvem geldi. Gözüm karşı kıyıya takılırken aklım nerelere gitti yine. Aklımı başıma toplamaya çalışırken kızları görüyorum ve gülümsüyorum. Hepsini çok özlemişim.

Hiç yorum yok: