16 Nisan 2014 Çarşamba

Nazlı'm İlk Göz Ağrım

Nazlı benim biricik yeğenim, ilk kızım,ilk yavrum, ilk göz ağrım. Daha varlığını öğrendiğim an "hala" oldum ben. Müthiş bir heyecandı onu beklemek. Sonra biraz erken de olsa doğdu, minicikti. Önce dünyanın en tatlı bebeği sonra en güzel çocuğu oldu. Ağbime benzedi, bana benzedi, bazen çocukluğuma benzedi. "Kan çeker" deyimi ne demek bana öğretti. Canım kuzum; bezini değiştirdiğim, süt içirdiğim, kokusunu içime çekmekten bıkmadığım ilk kuzu'm oldu.
Bir bebekle nasıl anlaşılır, neler paylaşılır hep onunla deneyimledim. İstabul'a geldiklerinde, sabah erkenden kalıp onu görmeye gider, sabah tazeliğinde onu severdim. Neşesi günümü güzelleştirirdi. O gerçi eniştesini benden çok sevdi hep ama olsun :) Tıpkı ağbi hasreti gibi yeğen hasreti de çektim ben, çekiyorum. Kuzum uzaklarda yaşıyor çünkü. Ama varlığı hep benimle. Onu uzaktan da olsa seyrediyor, nasıl hızla ve müthiş bir şekilde büyüdüğünü hayranlıkla takip ediyorum. 
Kendine olan müthiş güvenini, insanlarla iletişimini, aynı anda 3 dili öğrenmesini, bisiklete binmesini, kayak yapmasını, piyano çalmasını izliyorum. Belki fiziken çok şey kaçırıyorum, yanında olamadığım her an için kahroluyorum ama İsviçre'de nasıl güzel bir hayatı yaşadığını bilince içim rahat ediyor ve manen onun yanında olmaya çalışıyorum.Hala ilk "hala" dediği gün gibi mutlu ediyor bana seslenişi. Hala ilk gördüğüm günkü gibi "bebek" benim için görüntüsü.. Nazlı her zaman özel bir çocuk oldu. Etrafını hemen etkisi altına almayı bilen, kararlı, çok hareketli ve neşeli bir çocuk oldu. Şimdi neredeyse 7 yaşında. 
Büyüdü ve kızımın ablası oldu. Deniz'i sabırsızlıkla bekledi, önce kıskandı ama sonra çok sevdi. Onu korumaya,kollamaya, bir şeyler öğretmeye başladı. Deniz'i her görüşmelerinde biraz daha kendine hayran bırakmaya başladı. Şimdi belki benden çok Deniz'i özlüyor ama kuzumla aramızdaki bağ sanki daha çok kuvvetlendi. Teknoloji sayesinde ekranlardan görüyoruz sık sık birbirimizi. Yetinmeye çalışıyoruz yani. Oradan öpüyor oradan sarılıyor bize. Deniz'le konuşup onu güldürüyor. Ama olsun, uzaklık hangi gerçek sevgiye hangi sonsuz hasrete dokunabilmiş ki sanki? Ona hep çok düşkündüm. Çocuk sevgimden mi, henüz anne olmadan hayatıma girdiğinden mi yoksa sadece onun sevgiyi hak eden kocaman kalbinden mi bilmiyorum ama ilk kızımı çok sevdiğimi biliyorum. O bana ilkleri yaşattı, çocukların dünyasını öğretti ve sevgisini hep sıcacık tuttu. Canım yeğenim benim hep biriciğim olarak kalacak. Onu hep ilk günkü heyecanla, sürekli artan bir duyguyla seveceğim. Canım yeğenim önce özverili fedakar anne ve babasıyla sonra bizlerle uzun sağlıklı ve mutlu bir ömür geçirsin. Ben nası olsa büyüdükçe onu hayranlıkla izlemeye devam edeceğim.
                                                   
                                               
                                            

Hiç yorum yok: