10 Mart 2014 Pazartesi

Mahalle'm


Mahalle hayatını seven kaldı gerçekten? O büyük dev yapay ilçeleri sevmeyen,istemeyen reddeden kaldı mı benden başka? Sokağındaki taşlara kadar ezbere bilmenin tadına varan var mı? Esnafı ezbere tanıyan, parklarını seven, yıkılan apartmanlara, kapanan dükkanlara hüzünlenen kaldı mı? Komşuluk zaten öldü ölecek, zaten insanlar bir metrekarelik alanda selam vermeden yaşar oldular, en azından ruhu olan ömrün geçtiği mahalle yaşamı bize kalsın.Ben Şehremini'de doğdum. Hayattaki ilk senelerimin ardından önce İçerenköy, sonra da Kozyatağı'nda yaşadım. 32 senem hep mahalle yaşantısı içinde geçti. O zamandan bu zamana şehir değişti. Büyük siteler, dev suni mahalleler kuruldu. İçlerinde parklar bahçeler spor salonları hatta marketleri olan. "Her ihtiyacı karşılar" diye tanıtıldı. İnsanları şehrin "çarşı"larından, eski mahallelerinden uzaklaştırdı. Ama benim mahalle sevgim hiç değişmedi. Olanaklarını, güzelliklerini bilsem de şehrin merkezine uzak dev siteleri sevemedim gitti. Oldum olası apartmandan adım atınca sokağa ulaşmayı, mahallenin içine düşmeyi sevdim ben. Sallana sallana yürüyeceğim, büyük marketlere inat küçük esnaftan alışveriş yapacağım, her köşesini gözü kapalı yürüyebileceğim mahallemde olmayı sevdim.
Mahalle dediğin yerde esnaf çoktur. Kasap, bakkal, fırın, tuhafiyeci, ayakkabı tamircisine kadar her şey bir kaç sokakta dizilmiştir. Herkes kendi işine gücüne bakar. Seni tanırlar, sohbet ederler, geçerken selam verirler. Anıların olur, evin olur, hayatının parçası olur. Tüm bu anlattıklarımı bana düşündüren olay geçen gün gerçekleşti. Mahalledeki kırtasiyeden kızıma oyuncak alırken birden durup düşündüm; ortaokulda kalemlerimi defterlerimi aldığım dükkan değil miydi burası? Yine aynı esnaf değil miydi o günlerde defterlerimi seçmeme yardımcı olan? Şimdi aynı adamdan kızıma oyuncak alabiliyorum. Aradan geçen uzun seneleri düşündüm ve gülümsedim. Evet ben mahalle hayatına aitim. Varsın eskisin sokaklar, dükkanlar ve evler. Alışkanlıklarım gibi onlar da yaşlansınlar ama benimle kalsınlar, razıyım.  Hiç bir zaman sokaklarda oynadığımız senelere geri dönemeyecek olsak bile yine de elimizde kalanı seviyorum. Kıymetini bilelim ki geçmişte birer anıya                                                                       dönüşmesin mahalle yaşamı. Ona ait son kırıntıları özenle                                                                           saklayalım.

Hiç yorum yok: