3 Şubat 2014 Pazartesi

2 Yaş Sendromu Gerçek Mi?

Büyüklerimiz "Bizim zamanımızda sendrom filan yoktu, yaramaz veya hareketli çocuk vardı" diyorlar. Haksız da sayılmazlar. Tabi ki nesiller geçtikçe değişen her şey gibi çocuklar da değişti. Bizim küçüklüğümüzde "hareketlendi, laf dinlemiyor" dedikleri, şimdilerde ""2 Yaş Sendromu" adını aldı. Uzmanlar bu dönemin çocuğun gelişimi açısından gayet normal olduğunu söylüyor ve ekliyorlar: "bu dönem bir nevi ilk ergenlik". Çocuklar bebeklikten çıkarken bağımsızlıklarını ilan edip, istedikleri gibi davranmayı keşfediyorlar. Bu duruma da "sendrom" deniliyor :) Biz ebeveynlere düşen ise sabretmek sanırım. Ben de kendi kızımdaki örnekleri verip naçizhane tecrübelerimi paylaşmak istedim.



Deniz'deki Sendrom Belirtileri:
-Hiç yemek seçmeyen çocuk en sevdiği yemeklerde bile sorun çıkarmaya başladı. 
-Önündeki yemekleri fırlatıp atmaya başladı.
-Durup dururken kendince bir şeye öfkelenip sinir krizi geçiriyor. Hiç durmadan ağlama, tiz çığlıklar atma, kendini yerlere atma, ne desek ne yapsak reddetme, eline geçirdiğini fırlatma vs. gibi tepkileri 15-20 dakika sürdürüyüyor. 
-"Yapma" denilen şeyi biz ilgilendiğimiz sürece inatla yapmaya devam ediyor.
-Altını veya üzerini değiştirirken kesinlikle çok kızıyor.
-Özlediği çizgi filmi kapatınca eskiden hiç umursamazdı, şimdi ciddi tepki veriyor.
-Dışarıda sadece kendi istediği yöne yürümek, istediği şeyi yapmak istiyor.

Peki biz anne babalar bu duruma karşı neler yapabiliriz:
Önce sakin ve sabırlı olmayı öğrenmemiz gerekiyor ki kabul edelim bu hiç kolay değil :) Kriz geçirdiği anlarda onunla ilgilenmeyip sakinleşmesini beklemeliyiz. İnat ettiği şeyi elinden almak yerine dikkatini başka yöne çekmeye çalışmalıyız. Evet bazen bizler de delirebiliriz, sesimiz yükselebilir ama bunun da dozuna dikkat etmek lazım. Çünkü bağırmak malesef sonucu değiştirmeyecek. Çocuğa bağırmak hem ondaki stresi arttırır hem de bizde sonradan duyacağımız vicdan azabına sebep olur. Malesef stres altında benim de kızıma bağırdığım oluyor ve sonradan bu beni çok üzüyor. Çünkü karşımda 2 yaşında ve henüz konuşamayan, derdini anlatamayan bir varlık var. Hayattaki her şey onun için yepyeni ve her daim sığındığı anne-babasının sabrını hak ediyor. Sonuç olarak bu durum çocuklarımızın bireyselleşmeye başlaması anlamına geliyor ve kızıp öfkelenmek yerine, normal bir gelişim gösterdiği için sevinmeliyiz aslında.
Tüm anne babalara,en çok da henüz kendini ifade etmekte zorlanan kuzucuklara kolay gelsin...

Hiç yorum yok: