20 Ocak 2014 Pazartesi

Kontrolü Bırak

Kendini sevmek en güzel şey. Kendini suçlamak da en kötüsü. Her şeyin sorumluluğunu üzerine almaya çalışırsan veya her şeyi kontrol etmeye uğraşırsan bir gün tıkanır kalırsın, daralırsın. Sinir sistemin zarar görür, tepkilerin büyür, öfkelenmeler artar. Böyle anların arttıkça da kendine daha çok kızmaya başlarsın. Çünkü kalp kırmak sana göre değildir. Hiç hem de. O yüzden kontrolü sakince yere bırakacaksın. Çünkü hayat sana her gün yepyeni sorumluluklar verecek. Sorumlulukların çoğaldıkça da stresin artacak. Sakinleşmek, yavaşlamak zorundasın. Ne kadar başarabilirsen..
İnsan çok acayip bir makine. Hafızası zayıf. Hele ki konu olumsuzluklarsa. Mesela insan sevdiklerini hep en iyi halleriyle anımsar. Hayatın güzelliklerini daha kolay akıllarında tutar. Bir  
şeye dertlendiğin zaman "hayatta ne dertler ne acılar var, şükretmeliyim" diye aklından geçirip kendine kızsa bile asla bu fikirle yaşayamaz. Yine kendi dertlerine üzülmeye devam eder. Çünkü insan unutmaya programlanmış duygusal bir varlıktır. Hiç kızma yani kendine. "Neler neler olsa da hayatta" sen yine kendi dertlerinle meşgul olacaksın. Kandırma kendini. Bir de bunun duygusal yükünü omuzlama. Şükret ama üzüntülerine, sıkıntılarına, kafanı taktığın şeylere de saygı duy. Çünkü onlar da sana ait. Kabullenmekle başla. Ve gerçekten mümkünse kontrolü bırak. Şehir kalabalık, hayat zor, yapılacak çok iş, yetişilecek çok iş var. Koşturacaksan illa sakin kalmayı başarmalısın. Biraz okumaya, biraz yürümeye ve mümkünse sadece sana huzur veren insanlara zaman ayır. Daha iyi hissedeceksin. Deneme devam ;)

Hiç yorum yok: