20 Haziran 2013 Perşembe

Birbirimizi Anlamak

Yaşadıklarımız bize umut dışında öfke de verdi zaman zaman. Çok kızdık. Şiddete ve destekleyenlere kızdık. Bizi anlamayanlara şaştık kaldık. Şimdi sakince durup düşününce şu diğer yüzde 50'yi anlamaya çalışıyorum.Cidden çabalıyorum ama o kafada nasıl olunur anlamıyorum. Bunca şiddetten sonra hele? Yeterince olgun görmüyorum kendimi. Bunca şiddetin sorumlusu olarak devleti değil gençleri gören birini dinleyecek olgunluk yok demek bende.Oysa doğrusu konuşmak anlatmak biliyorum. Birbirimizi dinlemek anlamak zorundayız. En azından denemeliyiz, biliyorum. Karşımızda duranlar olayı ilk günden beri takip edip gerçekleri yazanları okusalar, videoları izleseler herhalde gerçeği görürlerdi? Ben onların açısından bakmaya çalıştıkça tek bir sebep bile bulamıyorum oysa? Denedim olmadı. "Devlet malına zarar verilmiş" deniliyor. Şaka gibi. Ölümler,sakatlıklar,çocukların üzerine sıkılan gazlar,revire yapılan baskınlar varken para kayıplarından söz etmek insanlık mı? Sürekli parkta olan birilerini dinlemeden,hatta oraya gidip çıplak gözle seyretmeden bu direnişin karşısında durmak komik geliyor. "Cumartesi günü polis uyardı" deniyor. Orada yapılan anons sadece meydan içindi, ki o anonslar parktan duyulamadan baskın yapıldı. Vali öncesinde müdahale olmayacak dediğinden, karşılıklı olumlu adımlar atıldığından oraya giden veya Cumartesi akşamını orada geçirenler kesinlikle suçlanamaz. Tam ortalık durulurken vahşet yaşandı.Tıpkı eylemin başladığı ilk günün sabahında uyuyan insanlara yaptıkları gaz-lı, su-lu müdahaledeki gibi anlamsız ve gereksiz ve nefret doluydu yapılanlar. İnsanların sığındıkları otellere saldırıldı, hastanelere gaz bombaları atıldı. Olacak şey mi? Tüm bu olaylar yaşanırken zaten parkı terk etmiş insanları mahalleler boyunca gazla takip etmeye ne gerek vardı? Olaylarla hiç ilgisi olmayan insanların dövülmesine ne gerek vardı? O mahallelerde yaşayan evinde olan insanların gaza maruz kalmasına ne gerek vardı ? Düşünün ki yeni doğmuş ve henüz ciğerleri açılmamış bebeğiniz gaza maruz kalıyor. Bunun hesabını kim verebilir? Hiç kimse bütün bunlara "direnişçiler yüzünden" diyemez. Çünkü kolundan tutup gözaltına alınacak bir kaç kişi için günlerdir şiddetsiz eylem yapan halk suçlanamaz. Suçlayan kendini gülünç duruma düşürür.Lütfen direnişe karşı bile olsanız sakince durup düşünün artık. Sorun, okuyun, araştırın. Yoksa kendinize yazık edeceksiniz bize ettiğiniz gibi.Bizim yaşadıklarımız bizi yeterince öfkelendirdi ama yine de insanlar şiddete başvurmadı. Zamanı gelince sokağı bırakmasını bildi. Şimdi bambaşka bir dönem başladı.Daha pasif ama çok umutlu direnişler. Hala anlamıyorsanız, iyi niyetinizden şüphe edilir o zaman kusura bakmayın.Herkes elini taşın altına koymalı...Yaşananlar herkesin geleceği için önemli. Bu siyaset değil vatan meselesidir. Zararın neresinden dönülse kar'dır artık. At gözlüklerini çıkarıp tüm algıları açma zamanı. Artık anlamak ve bilinçli olmak zamanı. Kimse önüne konulanla yetinmemeli. Önce iyice araştırmalı sonra kalbine, aklına ve vicdanına bırakmalı. Tabi vicdana sahip kişiler :)

19 Haziran 2013 Çarşamba

Gezi'yle Başlayan Yaşam

Hayat artık bizler için 31 Mayıs'dan öncesi ve sonrası diye ikiye ayrılıyor. Çünkü vatanını seven, Atatürk'ü seven, eşitlikten ve özgürlüklerden yana olan bizler yeniden dünyaya geldik. Birkaç ağaç üstümüzdeki ölü toprağını kaldırıp bizleri uykudan uyandırdı. Yepyeni umut dolu bir gelecek için kapıyı araladı. Direniş hepimizi yaşatmaya başladı. Gezi Park'ı ile başladı önce. Yaşadıklarımız, birinci ağızdan duyduklarımız, izlediklerimiz ve okuduklarımızla bizi büyüttü ve birleştirdi. Şimdi bu direniş tüm şehrin ve yurdun parklarına yayıldı. Artık her yerdeyiz. Bizi koruması gerekenlerin şiddetiyle tanışan bizler şiddete uzanmadık bile. Sokaklardan atıldık geri döndük. Bu kez durarak, sonra yazarak, arşivleyerek, şarkılarla, şiirlerle devam edeceğiz. Konuşacağız,anlaşacağız, anlayamayanlara anlatarak derdimizi, susmadan ve bıkmadan ama sakince devam edeceğiz. Korkularımızı yendik artık. Bizi ayırmaya çalışanlara inat, bizi kötü kalpleriyle yıldırmaya çalışanlara inat yolumuzdan gideceğiz. 
Son 20 günde yaşadıklarımız bize çok şey anlattı ve öğretti. Dostluğu, bir olabilmeyi, yardımlaşmayı, insanları yeniden tanımayı, ön yargılardan kurtulmayı, ummadığımız insanların tutkularını, hiç ummadıklarımızın umursamazlığını gösterdi. Yeniden kurduğumuz, kuracağımız düzende kimlerle el ele olacağımızı artık biliyoruz. Direniş bize cesareti öğretti, cehalet ve kötülükle ancak zeka ve mizahla başa çıkabileceğimizi gösterdi. Neden nasıl ve ne için cesur olacağımızı, sınırlarımızı gösterdi. Bundan böyle herkes elinden geleni yapacak. Dünya'ya adını bir kez daha "Çılgın Türkler" olarak duyuran bizler yeni bir gelecek için var gücümüzle çalışacağız. Yolumuza şiddetten uzak barış içinde, kimseyi ayırmadan, sevgi ve saygıyla, umutla, güvenle ve mizahla devam edeceğiz. Birinci vazifesini yerine getirmeye başlayan Atatürk gençliğini çok seviyorum.