28 Mayıs 2013 Salı

Yalnız Ülkem ve Kızıma Özür'lerimle

Bir buçuk senedir anneyim. Ben de bütün anneler kadar değiştim. Hayata bakışım, dünyaya bakışım, insanlara bakışım değişti. Sivri köşeler törpülendi, sırtımdaki yükler yere atıldı, hassasiyetler arttıkça arttı. Çünkü artık yalnız değilim. Yani klasik anlamda değil kastettiğim. Artık bedenen de iki kişiyim sanki. Artık karnımda taşımasam da kızım her zaman bedenimin bir parçası olacak. Sorumluluğum iki kat şimdi. Uçağa binerken, araba kullanırken, kaza tehlikesi atlatırken, gazetede felaket haberleri okurken içim daha çok acıyor. Hem daha cesur hem de daha ürkeğim artık. Günlük yaşamımda ve kendi iç dünyamda tüm bu farklılıkları yaşarken bir de dünyanın, memleketin gidişatı var ki...Fena, çok fena. Doğanın yok oluşuna mı üzüleyim yoksa bir uçurumdan hızla yuvarlanan güzel ülkeme mi? İnsanımızın zavallılığına mı yanağım, yoksa göz göre göre bizi sona sürüklemelerine mi öfkeleneyim? Klasik gazeteleri okumayı zaten bıraktım. Haberleri hiç izlemiyorum. Ama yine de kayıtsız olamıyorum ki. Olan biteni bilmek, farkında olmak büyük yük omuzlarımda. Çünkü elim kolum bağlı. Korkuyorum herkes gibi. Tepkilerimden bile korkarken ne yapabilirim ki? Peki seneler seneler sonra her şey içinden çıkılmaz bir hale dönüştüğünde, kızım Deniz büyüdüğünde, benden, bizden hesap sorarsa ? 
-"Özgürlüklerinizi, ülkemizin güzelliklerini bir bir kaybederken niye sadece seyrettiniz?" diye sorarsa ne cevap vereceğiz.??? 
-"Korktuk yavrucum, fiziksel psikolojik şiddetten, duvarlar arasında yaşamaktan, senden uzak yaşamaktan korktuk ve sustuk". Bu cevabı mı vereceğiz???
Dünyanın cennet köşesi memleketi koruyamıyoruz;elimiz kolumuz bağlı, her gün insanlardan tiksinerek ama gitgide şaşırma duygumuzu kaybederek,tir tir titreyerek seyrediyoruz kaderimizi. Bir kahraman bekliyoruz. Dünya'nın en büyük kahramanlarından birine sahip olduğumuzu ve yitirdiğimizi, bir daha bu şansımızın olmayacağını bile göre seyrediyoruz. Gaz kokusu kokan yalnız ülkem, dört yani düşmanlarla çevrili, içi alev alev yanan güzel ülkem bir film şeridi gibi geçip gidiyor gözlerimizin önünden. Pişmanlıklarımız cebimizde, inançlarımız ve umutlarımızı canlı tutmaya çalışarak, boş öfkelerle kayboluyoruz. 

Özür dilerim güzel kızım...Umarım affedersin bizi...


Hiç yorum yok: