7 Ağustos 2012 Salı

Anneliğe Başlangıç

Annelik benim için çok taze. Ahkam kesecek, dersler verecek tecrübelerim olmadı henüz ama yaklaşık 6 aylık bu yeni serüven bile çok şeyi farketmeme sebep oldu. Kızım, bana kapılarını açtığı bu yepyeni dünya ile şimdiden çok şey öğretmeye başladı ve kimbilir herşeyi unutturacak daha neler öğretecek. 
Anladım ki:Bir kadın anne olunca büyümeye başlarmış. Annelik 9 ayın ilk gününde başlar, kıpırtılar tekmelerle hayal olmaktan çıkar, ağlama sesini duyunca gerçek olurmuş. Meğer anne-babam "anne olunca bizi anlarsın" derken çok haklılarmış. Bana olan sevgilerini anlamam bugüne dek mümkün değilmiş meğer. Yavrunun bir bakışı, bir gülüşü tüm sıkıntılara, 9 ayın fedakarlıklarına değer dünyaya bedelmiş meğer...Anladım ki hep hayalini kurduğum sonsuz, en temiz, en karşılıksız ve en büyük "sevda" evlat sevgisiymiş meğer.
Kızım bana bambaşka bir dünyanın kapılarını açtı. Karnımdaki varlığını öğrendiğimden beri müthiş bir irade, sorumluluk duygusu, cesaret ve sonsuz sevgi hediye etti bana. Tabi yanında sınırsız endişe ve telaş. Onunla yeniden doğduğumu hissediyorum. Bir çocuğum olsun istediğim ve karar verdiğim günden bu yana 30 senelik ruhumun, kalbimin yenileneceğini biliyordum. Çünkü tüm sevgilerin tüm duyguların yanında O'na tek başına bir kalp ancak yeterli olabilir.  Hayal kurma aşamasından onu kucağıma alıp kokladığım ana dek kalbimi,ruhumu tertemiz etti sanki. Temizlendim, fazlalıklardan kurtuldum. Hatta belki bencilleştim. Bana az veya fazla gelen herşeyden, aklımın karmaşalarından  kurtuldum. Onunla yaşama yeniden başlamak için duruldum, sakinleştim.
Şimdi gün geçtikçe hızla büyüyen, gelişen, dünyayı ve yaşamı keşfeden yavrumu seyrederken ne kadar şanslı olduğumu farkediyorum. Onun büyümesini izlemek büyük keyif. Keşfettikleri, yapabildikleri, çabaları ve farkettiklerini izlemek inanılmaz. Dünyanın en heyecan verici mesleği veya en zevkli hobisi bile bir bebeğin her gününü yaşamaktan daha anlamlı, daha güzel olamaz. 
Düşlediklerimde haklıymışım. Onun doğumuyla dünya durdu, zaman dondu sanki. Yaşamanın, hayatta kalmanın ve sağlığın anlamı gittikçe büyüdü. Kalbimden geçen tüm diğer duygular arka planda yaşanmaya başladı. Herkesden, herşeyden önce "O", her zaman "O"...
Bu yazı ve ona yazdığım tüm yazılar sonsuza dek sürsün. Büyüdüğünde okusun, gülümsesin...